Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden (DAÜ) mezun olan ve sinema sektöründe çalışan Emre Oskay,
“Sinema sektörü Kıbrıs’ta otursa turizmden daha fazla gelir elde edilir” dedi.
Üç kişiyle İstanbul Film Production (İFP) Yapım Şirketi’ni kurarak başarılı işlere imza atan ve artık uluslararası festivallerde filmleri yarışan bir seviyeye gelen İFP Ortakları’ndan Emre Oskay’la Berlin Film Festivali’nde sinema sektörü, yapımcılık ve Kıbrıs’ta film yapmak üzerine sohbet ettik.
Oskay, her ülkenin, devletin, hükümetin sinemaya bakışı olduğunu belirterek sinemanın ülkeye, tanıtıma yardım edebileceğini vurguladı. Sinemanın Ürdün, Gürcistan, Romanya, Amerikan’daki şirketlerin platosu haline geldiğini örnek gösteren Oskay, bunun devlet teşvikiyle olduğunu söyledi.
Oskay, Gürcistan’da 10-15 adet ABD yapımı film yapıldığını ve bunların ülkeye getirisinin 300-400 milyon dolar olduğunu belirterek “Ülkeye dışarıdan para geliyor. Kıbrıs bunun için en uygun yerlerden biri. Biz üniversitedeyken Kıbrıs’ın ışığı ile Los Angeles’ın film ışığının aynı olduğunu ve buranın değerlendirilmesi gerektiğini söylüyorduk. Kıbrıs’ta Derviş Zaim’in ‘Gölgeler ve Suretler’ filmini çektik. Kıbrıs’ta bir plato olsa oraya her türlü dekor da kurulabilir. Orada bir plato kurulması gerekir. Bu sektör oturursa turizmden daha fazla gelir elde edileceğini düşünüyorum” dedi.
“Devlet teşviki olursa Kıbrıs’ta her yıl en az bir film çekeriz”
“Sizin şirket olarak Kıbrıs’ta başka film programlarınız var mı?” sorusuna Oskay, “Evet kesinlikle Kıbrıs’ta film çekme plan ve projelerim vardır. Bunların daha da gerçekleşebilir olması içi bizim de beklentilerimiz var. Neredeyse bize gelen her filmin yüzde 50’sini Kıbrıs’ta çekelim diyoruz ama gerek lojistik gerekse git gellerden dolayı bütçenin artması sonucunda işe giremiyoruz. Teşviklerin olması durumunda biz en az bir filmi Kıbrıs’ta çekeriz” yanıtını verdi.
“Kıbrıs’ta sektöre uzaksın ama eğitim-uygulama şansları iyi”
“Ülkemizdeki bir üniversiteyi bitirerek sektöre girmek ve kalıcı işlere imza atmak örnek gösterilecek bir başarı. Üniversite eğitimi ve sektöre girişini anlatabilir misin?” sorusu üzerine Emre Oskay, 2005’te DAÜ’de okumaya başladığını, Radyo-TV-Sinema bölümünü tamamladığını belirtti.
Oskay, Kıbrıs’ta okumanın avantaj ve dezavantajlarını yaşadığını ifade ederek “İleride sinema sektörüne atılmak isteyen biri için Kıbrıs çok dezavantajlı çünkü orda sektör yok. Türkiye’deki sektöre de çok uzaksınız. Kampus havası, eğitimin güzelliği, teorinin sağlamlığı, üniversitede uygulama şanslarının da olması ise avantajları” dedi.
İstanbul Film Production Yapım Şirketi olarak sinema, reklam filmleri ve belgeseller çektiklerini anlatan Oskay, “Türkiye’de bu kadar fazla çapta sinema filmi yapan ilk 3 firmadan biriyiz. Arthouse iş yapanlar arasında da en çok film yapan firmayız. Biz de böyle bir firma olmaktan gurur duyuyoruz çünkü birilerinin bu tarz filmlere destek olması gerekir” şeklinde konuştu.
“MUSTANG” İLE OSCAR’A KATILDIK”
“İFP’nin bir işi olan “Kaygı” Berlinale’de gösterildi ve yarışmaya da seçildi. Sektörel iş dışında bu tür filmlerle aslında bir nevi ‘ülkenin kültürel sanatsal tanıtımına’ da önemli bir katkı sağlıyorsunuz? Bu ‘kültürel elçilik’ size ve ülkeye neler katıyor?” sorusuna Oskay, şu yanıtı verdi:
“Türk sinemasının tanınmasına katkıda bulunuyor. Bu festivalde olan 300 filmden Türkiye filmi bir tek Ceylan’ın yönettiği, bizim yaptığımız ‘Kaygı’ var. Kültür Bakanlığı’nın koyduğu bir para var, diğer bölümünü İFP karşıladı -tabii sponsorlarımız da var-. Büyük bir emeğin ardından işin meyvelerini almak ve bu tür büyük festivallerde yer almak da çok gurur verici. Geçtiğimiz yıl da ortak yapım ‘Mustang’ ile birçok festivalin yanı sıra Oscar’a da katılmıştık.