“ADINI BİR CADDEYE VEYA SOKAĞA VERSİNLER”… Bilbay Eminoğlu’nun hayat arkadaşı Aysel Eminoğlu’nun Lefkoşa Türk Belediyesi’nden bir ricası var… Bilbay Eminoğlu’nun adının bir caddeye veya sokağa verilmesini istiyor Aysel hanım…
Usta gazeteci Bilbay Eminoğlu’yla çalışma şansını yakalayan kişilerden biriyim… Sıcak ve samimi sohbetleri, gazetecilik mesleğiyle ilgili tecrübesiyle hepimize dersler vermiştir…
Meslek hayatı boyunca yazdığı köşe yazılarıyla birçok konuya değindi… Ama onu özel kılan yazı dizilerinden biri nostalji köşesiydi…
Hayali ise bir gün bu yazılarını kitaplaştırabilmekti… Ancak kitabını tamamlamaya ömrü yetmedi…
Bilbay Eminoğlu’nun meslek hayatı boyunca kaleme aldığı nostaljik yazıları ve hayatından kesitlerin bulunduğu kitabı “Dillere Destan Kıbrıs”ı Eminoğlu’nun ailesi tamamladı… Ama kitabın adı Eminoğlu’na ait…
Ocak ayının ilk günlerinde yayımlanan kitap, Eminoğlu ailesine hüznü ve mutluluğu bir arada yaşattı.
Kitabı tamamlamayı görev edinen aile, Bilbay Eminoğlu’nun en büyük arzusunu yerine getirmenin huzurunu yaşıyor.
Eminoğlu ailesi, canla başla çalışarak tamamladıkları kitabı, Deniz Gürgöze’nin editörlüğünde okuyucuyla buluşturdu. Kitap, Deniz Plaza şubeleri ve kitap satış noktalarındaki yerini aldı.
Kitabın yazım aşamasının tamamlanmasını öğrenmek, Bilbay Eminoğlu’nun yazılarını nerede yazdığını görmek ve sizlere göstermek için evine gittim.
Bilbay Eminoğlu’nun eşi Aysel Hanım, oğlu Özden Bey ve kızı Özlem Hanım, bizi kapıda karşıladı. Ziyaretimizden duydukları mutluluğu ifade ettiler…
Bilbay Eminoğlu’nu bana anlatırken kah ağladılar, kah güldüler… Anıları hala onlarla birlikte… Çalışma odasını hiç bozmadılar… Her şey usta gazetecinin bıraktığı gibi duruyor…
Özlem ve hasret var evde… Aile, Bilbay Eminoğlu’nun hayalini gerçekleştirmenin huzurunu yaşıyor… Kitabın ilgi görmesi halinde devamının da geleceğini müjdeliyor…
Aysel Eminoğlu’nun bir isteği var: Eşimin adı bir cadde veya sokağa verilsin
Bilbay Eminoğlu’nun hayat arkadaşı Aysel hanım, eşini anlatırken çok duygulanıyor… Gözlerinden yaş dinmiyor…
Eşinin adını dile getirdiği her an sesi titriyor… O’na duyduğu özlem ve hasreti anlatıyor…
Kitabı yayınlamayı görev bildiklerini belirtiyor Aysel hanım… “O’nu bu eseriyle yaşatacağız” diyen Aysel hanımın Lefkoşa Türk Belediyesi’nden bir ricası var…
Bilbay Eminoğlu’nun adının bir caddeye veya sokağa verilmesini talep ediyor Aysel hanım… Ve ekliyor, bu konuyla ilgili belediyeye dilekçe verdiklerini belirtiyor.
KİTABIN HAYAT BULMA SÜRECİ
“Dillere Destan Kıbrıs” kitabının derlemesi ve baskısını üstlenen Deniz Gürgöze, kitabı “Bilbay Eminoğlu’nun Kıbrıs’a olan aşkından doğan bir eser” olarak tanımlıyor.
Gürgöze, Eminoğlu’nun yazılarının yer aldığı kitabın tarihe ışık tutacağını belirtiyor.
Eminoğlu’ndan “Çok değerli gazeteci büyüğümüz” olarak bahseden Gürgöze’ye Bilbay Eminoğlu’nun ailesi ulaştı… Gürgöze, projenin tamamlanması için kendisinden yardım istenmesinden onur ve gurur duyduğunu söyledi.
Deniz Gürgöze, Kasım 2016’da kitaba girecek yazıları toparlayarak, sıraya koydu. Düzenlemeleri yaptı, resimler bulunarak kitabı zenginleştirdi… Çalışma, iki ay sürdü…
Gürgöze, kitaptaki bazı fotoğrafların altında tarih yazmadığını belirtti. Fotoğrafların nerede ve hangi tarihte çekildiğini bulmak zor ve riskli olduğu için yanlış yapmamak adına alt yazıları kullanmadıklarını ifade eden Gürgöze, Bilbay Eminoğlu’nun kitabıyla yaşayacağını söyledi.
ÖZDEN: BABAM HİÇBİR ŞEYİ BU KADAR ARZULAMADI
Bilbay Eminoğlu’nun oğlu Özden, çok mutlu… Çünkü babasının hayalini gerçekleştirdiler…
Özden Eminoğlu, babasının kitabı ölümünden bir yıl önce yazmaya başladığını belirtti. Babasının bu çalışmasından kendilerinin ve yakın çevresinin haberdar olduğunu söyleyen Özden, babasının kitap yazma hevesinin okurlarından aldığı güzel yorumlarından doğduğunu ifade etti.
Özden, babasının çevresinin kendisine Kıbrıs’la ilgili nostaljik yazılarını bir kitapta toplaması gerektiğini söylediğini belirtti.
ÖZDEN, BABASININ ANILARINI BEYAZ KAĞITLARA YAZDIĞINI ANLATIYOR…
“Kitabın içeriğinden tutun da ismine kadar her şey hazırdı” diyor Özden Eminoğlu, babasının ömrü boyunca kitabının yayımlanmasını istediği kadar hiçbir şeyi arzulamadığını da vurguluyor.
Kitabı tamamlamak için işe koyulduklarını belirten Özden, şöyle dedi: Hiç tecrübemiz olmayan bir alanda işe koyulduk… Kitapta, eski günler, Kıbrıs’la ilgili nostaljiler, insanları anlatılıyordu… Çok zordu… Bizim ve çevremizdeki bazı kişilerin yaşı gereği birçok olayı hatırlamakta güçlük çektik. Yine de yazıları, fotoğrafları bir araya getirerek başarılı bir çalışma ortaya koyduğumuza inanıyorum.
BEYAZ KAĞITLARA YAZILAN YAZILAR DİJİTAL ORTAMA AKTARILDI
Özden Eminoğlu, kitabı toparlamaya beyaz kağıtlar üzerinde yazılı olan yazıları dijital ortama aktarmakla başladı. Babasının akranlarından, çalışma arkadaşlarından yardım alarak da eksiklikleri tamamladı. El birliğiyle hazırlanan kitap, basım aşamasına geldi ve editör desteğiyle okuyucuyla buluştu.
“Kitap, baskı aşamasına geldiğinde bir editör arayışı içine girdik. Bir arkadaşın tavsiyesiyle Mesarya Ajans sahibi Deniz Gürgöze’yle tanıştım. Görüşmemizde kitaptan bahsettiğimde Deniz hanımın gözlerinde mutluluğu ve istediği gördüm. Böyle bir projeye imza atmaktan mutlu olacağını söyledi. Dijital ortama aktarılan yazılar Deniz Gürgöze tarafından okundu, yaklaşık 10 gün gibi kısa sürede, yarım kalan kitap, bizim de uğraşlarımızla elle tutulacak bir dosya haline geldi”.
“ANNEME KİTABI GÖTÜRDÜĞÜMDE YÜZÜNDE BURUK BİR SEVİNÇ VARDI”
Eminoğlu ailesi kendi imkanlarıyla babalarının adını koyduğu “Dillere Destan Kıbrıs” kitabını okuyucuyla ocak ayının ilk günlerinde buluşturdu.
Kitap, yılbaşı öncesi baskıya verildi… Yeni yılın ilk günleri kitabın basıldığı müjdesini aileye Deniz Gürgöze verdi.
Özden Eminoğlu, “Hemen ajansa gittim. Bir tane kitap alıp, eve geldim. Anneme kitabı verdiğimde yüzündeki ifade yaşadığı duygu karmaşasını ortaya koyuyordu. Buruk bir sevinç vardı annemde… Duygulandık… Bir taraftan da babamın arzusunu, hayalini yerine getirmenin gururunu yaşadık. Öyle sanıyorum ki; şu an yattığı yerde daha rahat uyuyordur.
Kitabını sevenlerine kendisinin takdim etmesini çok isterdik ama olmadı. Kitap, Kıbrıs Türk halkına rehber olacak bir miras. Bizim görevimiz buydu, yerine getirdiğimize inanıyorum”.
KIZIYLA BİRLİKTE AYNI KURUMDA ÇALIŞTI
Bilbay Eminoğlu’nun kızı Özlem de kitaptan elde edilecek gelirin, Bilbay Eminoğlu’nun adının yaşatılması için harcanacağını söyledi.
Kitabı yayınlayabilmenin mutluluğunu yaşayan diğer bir isim olan Özlem, “Çok mutluyuz, umarım o da mutlu olmuştur” diyor.
Mükemmeliyetçiliği ve titizliğiyle anılan Bilbay Eminoğlu, kızı Özlem’le Bayrak Radyo Televizyon Kurumu’nda birlikte çalıştı. Özlem, o günleri “İşte iş arkadaşım, evde de babamdı” diye anlatıyor.
Babasının mesleği gereği geç saatlere kadar çalıştığını anlatan Özlem, iş yoğunluğuna rağmen çocuklarına mutlaka zaman ayırdığını belirtiyor.
***
GÜRGÖZE: İSMİNİ DUYMAYAN KALMADI
“Dillere Destan Kıbrıs” kitabının editörlüğünü yapan Deniz Gürgöze, kitabın arka kapağında şu cümlelere yer verdi:
“Ömrü yetseydi şu an elinize aldığınız bu kitabı, kendisi size imzalıyor olacaktı… Ailesi onun hatırasına sahip çıktı… 75 yaşında sessiz sedasız gitti. Ömrünü gazeteciliğe adadı. Tek gailesi mesleği ve memleketiydi. Ailesine çok önemli bir miras bıraktı… Adını, ismini duymayan kalmadı. Emek mi dediniz? İşte onun hesabını dahi yapmadı. Kimine göre onurlu, kimine göre dürüst, kimine göre şerefli bir adamdı. Kısacası Bilbay Eminoğlu’nu tanıyan tanımayan herkesin emin olduğu bir gerçek vardı; ‘o çok dürüst’ bir adamdı. Nur içinde yatsın’.
ALİ BATURAY’IN KALEMİNDEN BİLBAY EMİNOĞLU:
‘Mesleğine aşkı’ bakımından örnek bir gazeteciydi
Kitapta Bilbay Eminoğlu’nu yakından tanıyanların kaleminden de düşünceler var… Onlardan biri uzun yıllar Eminoğlu’yla birlikte çalışan KIBRIS Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Baturay…
Baturay yazısına “‘Mesleğine aşkı’, ‘mesleğine saygısı’ bakımından örnek bir gazeteciydi” başlığını koydu…
İşte Baturay’ın kaleminden Bilbay Eminoğlu:
“ ‘Bazı insanlar bazı meslekler için yaratılmıştır’ diye bir söz vardı ya, işte bu söz tam da Bilbay Eminoğlu için söylenmiş gibidir…
Kıbrıs Türk basınının ‘yokluk’ yıllarında, adeta mucizeler yaratarak, hem de gazeteciliğin meslek olarak bile kabul edilmediği yıllarda ısrarla gazetecilik yapmıştır…
‘HABER NEREDEYSE FOTO BİLBAY ORADAYDI’…
Yaptığı iş, yalnızca fotoğraf çekmek değildi, kalemi de çok güçlüydü ama halk arasındaki ismi ‘Foto Bilbay’dı…
Mesleğine aşkı, mesleğine saygı bakımından örnek alınacak bir gazeteciydi…”
Ahmet Tolgay’dan, Bilbay Eminoğlu’na mektup: Unutulmaz kadim dostum
Bilbay Eminoğlu’nun kadim dostu Ahmet Tolgay’ın da düşünceleri yer alıyor kitapta… “Bilbay Eminoğlu’nun Mirası” başlıklı yazının yanı sıra Tolgay’ın Eminoğlu’na yazdığı mektup dikkat çekiyor:
“Değerli ve unutulmaz kadim dostum… Bu zor ama keyifli meslekteki 40 yıllık ustam, ağabeyim…
Toplumsal belleğimiz şimdi bu kitabın sayesinde daha bir zengin…
… Heyhat, aramızdan kopup gittin!.. Sonsuzluktaki yerini aldın…
… Doğum tarihin 17 Eylül 1938… Sonsuzlukla buluşma tarihin 4 Kasım 2013… Aç parantez, kapa parantez…
Yaşamının parantez arasını senin kadar güzel işlerle doldurabilen çok az üretken ve emekçi insan vardır. senin tüm o güzel işler, soylu bir Kıbrıs öyküsüdür. Ve bu Kitap da, ite o öykünün son noktasıdır…
Yurt, insan ve tarih sevgin, bu sevgini hem sözlerin ve hem de kaleminle boyuna seslendirmen, senin karakterinin belirleyici özelliğiydi.
…Kitap kalıcıdır. Nostalji edebiyatımızdaki Bilbay Eminoğlu farkı, bu kalıcı kitap sayesinde nesilden nesile ulaşacak ve Kıbrıs Türk kültürünün püfür püfür estiği sayfalarda okuyucu ölümsüz Kıbrıs güzellikleriyle yüzleşecektir.
Işıklar içinde uyu bu yurdun güzel insanı…”