Dr. Kamil Kanipek yaptığı açıklamda, İnternet sayesinde geleneksel medyada dijitalleşmenin ve dönüşümün hızlanmasıyla birlikte kendimizi McLucan’ın ‘küresel köy’ diye tanımladığı dünyada bulduğumuzu belirterek, artık her türlü bilgiye ulaşmak ve paylaşmanın kolaylaştığını, yeni medya araçlarının; toplumsal, sosyal, ekonomik, politik ve kültürel yaşamın bir içeriği ve parçası olduğunu vurguladı. Başta gazetecilik olmak üzere günümüzde iletişim alanındaki çoğu şeyin yeni formlara; yeni yapılara dönüşmekte ve dönüşmeye de devam edecek olduğuna dikkat çeken Kanipek, açıklamasının devamında ise şunlara değindi;
“Eskiye nazaran roller de değişmekte. Örneğin; haberin kaynağı ile bilginin kaynağı değişebilmekte. Artık dünyanın her yerinde vatandaşlar da haber ve bilgi üretim süreçlerine dahil olmakta.
Diğer yandan pazarlama dünyasında da dijitalleşmeyle birlikte, sosyal medya pazarlamasının ve influencer marketing uygulamalarının güçlendiği gözlenmektedir. Günümüzde özellikle birçok marka, iletişim çalışmalarına artık Youtuberler, internet fenomenleri gibi geniş kitleleri etkileyebilen kişilerle dikkat çekmeye çalışmaktadır.
Dijitalleşmesi ile birlikte, günümüzde görselliğin ön plana çıktığı söylenebilir. Görsel içerikler, video, fotoğraf, grafik, vs. ile yeni bir görsel kültürün oluştuğu görülebiliyor. Dolayısıyla dijitalleşme ile ilgili kavramları bilen, yeni medyayı kavrayan, bilgiyi öğrendikten sonra yeniden üretebilen, yaratıcılık becerileri kullanabilen bireylerin yetiştirilmesi önem kazanıyor.
Geçen yıl öğrenci kabulüne başlayan GAÜ İletişim Fakültesi Yeni Medya Bölümü, bu yıl öğrenci sayısını daha da artırarak yeni nesil iletişimcilerle büyümeye devam ediyor.
GAÜ İletişim Fakültesinin Yeni Medya bölümünde öğrencilerimize dijitalleşmenin dünyadaki yansımaları hem kavramsal, hem kuramsal hem de uygulama olarak aktarılmaya çalışılıyor. Ayrıca öğrencilerin yeni medyayı sosyal, ekonomik, kültürel ve politik boyutlarıyla ilişkilendirerek tartışmaları, yorumlamaları, yenilikçi, eleştirel ve sosyal sorumluluk sahibi olmaları amaçlanıyor.
Öğrenciler öğrendiklerini zorunlu stajlarla geliştirebiliyor. Staj bir öğrencinin hayatında çok önemli. İlerde çalışacağı yerleri görebiliyor, bir işi yaparken neyi nasıl yapmak istediğini, gelecekte kendisini görmek istediği yerlerle ilgili fikir yürütebiliyor, ilgi alanlarını fark edebiliyor. Aynı zamanda işleri gözlemleme fırsatı yakalıyor. Dolayısıyla stajın öğrenciye çok şey öğrettiği söylenebilir.
Öğrenciler yine eğitim hayatları boyunca çeşitli kaynaklarla, araştırmalarla bilgilerini daha da artırabilirler.”