Ada TV ekranlarında geçtiğimiz gün cumhuriyet meclisindeki “mücbir sebep, sözleşmeyi fesh edelim” konuşmasını yineleyen Hasipoğlu, AKSA konusunda hassasiyetinde daha da ileri giderek “eğer AKSA’ya 26 Milyon Dolar ödenirse önce ben affetmem, sonra da millet” ifadelerini kullandı.
Ada TV ekranlarında konuyu yeniden gündeme getiren UBP Gazi Mağusa milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu KIB-TEK in AKSA’ya şunu demesi lazım: Ülke ve dünya olarak beklenmeyen hal içindeyiz. Ve bu hala sürüyor. Bu mücbir bir sebep, kusura bakma; ben sana 26 milyon Dolar ödeyemem diyip sözleşmenin askıya alınması lazım. 26 Milyon ödenirse bunu önce ben affetmem, sonra da KKTC halkı affetmez. Adaya Gelen 8 jeneratör 10 kere kendisini amorti etti. AKSA’nın beklentisi ek takviyelerle işleri yürütmek” ifadelerini kullandı.
Kazancı Holding kuruluş iştirakı olan AKSA ile Garanti sözleşmesi dahilinde 2008 yılında 16 yıllık (2024 de bitecek )anlaşma yapan dönemin KKTC hükümeti bu anlaşma gereği belli bir elektriği ücretini KW üzerinden AKSA'ya kullansın kullanmasın ödüyor.
Korona krizi döneminde kapalı olan turistik tesisler ve işletmeler sebebiyle kullanılan elektrik sarfiyatınfa KKTC'de büyük düşüş olmasına rağmen yapılan anlaşma gereği KKTC hükümeti AKSA'YA sarfiyatsız olarak borçlanmaya devam ediyor.
Milletvekili Hasipoğlu 26 Milyon doları bulan KKTC hükümetinin ödemek zorunda kalacağı parayı koronavirüsten kaynaklanan mücbir sebebten dolayı ödenmemesi gerektiğini kamuoyunun bilgisine sunuyor.
Hasipoğlunun bu açıklaması KKTC halkı tarafından destekleniyor konuyla ilgili KKTC hükümetinin AKSA'ya karşı nasıl bir tavir takınacağı merakla bekleniyor.
AKSA ile yapılan elektrik alım sözleşmesi 2024 yılında sona eriyor.
İŞTE KKTC'DE HÜKÜMET ORTAĞI UBP 'NİN MİLLETVEKİLI OĞUZHAN HASİPOĞLUNUN CUMHURİYET MECLİSİNDEKİ AKSA KONULU O KONUŞMASI:
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda, AKSA ile ilgili gündem dışı konuşma yapan UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu, AKSA ile 2008 yılında imzalanan sözleşmenin, ülkenin kanayan yarası olduğunu, şu anda vatandaşın cebinin, bu sözleşmenin menfi yönde etkilendiğini ifade etti.
Bugünkü Meclis konuşmam. Akaryakıt fiyatları ucuzlarken, elektrik faturalarına neden yansımıyor?
“Konuşmamı, iktidara mensup bir vekil diye düşünmeyin” diyen Hasipoğlu, “AKSA’dan nasıl kurtulabiliriz noktasında, hepinizin desteğine ihtiyacımız olacak.
“AKARYAKITTA İNDİRİM YAPABİLİYORUZ, ELEKTRİKTE YAPAMIYORUZ”
AKSA ile imzalanan sözleşme konusunda çok önemli gelişmeler yaşandığına işaret eden Hasipoğlu, “Ben burada hukuki bir inceleme ve değerlendirme yapmak durumunda kalacağım” diyerek şöyle devam etti:
“Bu sözleşmede şu an gelinen noktada içinden çıkabileceğimiz bazı fırsat noktaları olabilir diye düşünüyorum. Bugün akaryakıtta 40 kuruşluk bir indirim yapıldı ancak elektrik faturalarına yansıtamıyoruz.”
“AKSA BU YIL 26 MİLYON DOLAR ALACAK”
AKSA ile 2008 yılında imzalanan sözleşmede, 700 milyon saatlik alım garantisi verildiğini, şu an oteller operasyonda olmadığından ötürü elektrik tüketiminin azaldığını belirten Hasipoğlu, “AKSA’nın her kilowat saat başına belirlediği 3,76 Dolar’ı ödemek zorundayız. Bu da yılda 26 milyon Dolar’a tekabül ediyor. Geçen gün faturası geldi, bizim bu rakamı ödememiz gerekiyor” dedi.
“COVİD-19, MÜCBİR SEBEPTİR… SÖZLEŞMEYİ ASKIYA ALABİLİR, HATTA FESHEDEBİLİRİZ”
Bu konuda alternatif çözüm yolları geliştirilmesi gerektiğini belirten Hasipoğlu, şöyle devam etti:
“Sözleşme üstünlüğü diye bir kural var. 2008 yılında bu imzalar atıldı. 2 tür ödemimiz var. Biri akaryakıt biri kira. Sıkıntı kira bedeli. Bu maddeden nasıl kurtulabiliriz? Bu sözleşmenin sona erdirilebileceği veya yükümlülüklerin askıya alınabileceği bazı maddeler var. Mücbir; yani, kontrol altında olmayan, beklenmeyen bir durum olduğunda sözleşme askıya alınabilir, hatta bu süreç devam ederse, sözleşme fesh edilebilir.”
“BU MADDE, SÜRECİ BAŞLATMAK İÇİN YETERLİ”
Sözleşmeyi incelediğini ve mücbir sebep maddesinin sözleşmede bulunduğunu belirten Hasipoğlu, mücbir sebep olarak “salgın hastalık” maddesinin de sözleşmede bulunduğunu ifade ederek, “Bu madde, süreci başlatmak için yeterli” dedi.
“AKSA 26 MİLYON DOLAR ALSIN DİYE Mİ BUNLARI YAŞIYORUZ?”
Hasipoğlu, şöyle devam etti:
“İçinde bulunduğumuz durumda salgın hastalık nedeniyle herkesin maaşlarında kesinti oldu, devletin gelirleri yarı yarıya azaldı. Biz devlet ve halk olarak mücbir sebepten etkilendik, etkilerinin de ne kadar süreceğini bilmiyoruz. AKSA 26 milyon Dolar alsın diye mi bu süreci yaşıyoruz? Bu, kabul edilemez. Bunu sona erdirmek için AKSA’yı masaya koyup bu müzakereyi yapmalıyız.”
“HÜKÜMETİN TASARRUFU DA MÜCBİR SEBEP”
Bir diğer önemli maddenin ise hükümet tasarrufları olduğunu belirten Hasipoğlou, bu konunun da sözleşmede mücbir sebep olarak sayıldığını ifade etti.
Hasipoğlu, şöyle devam etti:
Hükümetin salgın karşısında aldığı tedbirlerden dolayı biz bu olağandışı durumu yaşıyoruz. Bu adımı atmalıyız. Ülkede Herkes fedakarlık yapacak, ülkemizde ekonomik krizin etkilerinin ne zaman biteceğini öngöremezken, AKSA alacağından hiçbir kesinti yapmayıp senede 26 milyon Doları almaya devam mı edecek? Bakanlık müdahale etmez ise, sözleşme süresinin geri kalan kısmı olan 4 yılda Aksa cebine 110 milyon doları indirecek, üstüne 2024 yılında jeneratörlerini de alıp geri gidecek, ama benim vatandaşım yüksek elektrik faturası ödemeye devam edecek! Ben şahsen bunu kabul edemem. Bu yüzden bu sözleşmeyi inceledim ve bugün tespitlerimi sizinle paylaşıyorum. KIB-TEK, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı, hepimizin desteğiyle oturup ödenen kira bedelinin müzakeresi yapılmalı. Akaryakıtta indirim yapabiliyoruz ama elektrik faturalarına yansıtamıyoruz!. “
“AKSA, SÖZLEŞME BİTİNCE JENERATÖRLERİ DEVRETMEYECEK, ALIP GİDECEK”
Bir diğer önemli hususun ise, yap-işlet-devret modeli olduğunu belirten Hasipoğlu, şöyle devam etti:
“Ben yıllarca bu tip sözleşmelere hukuk danışmanlığı yaptım. Bu tip özelleştirmeye benzeyen sözleşmelerin hepsi yap-işlet-devrettir. Burada devret yok. 2024 yılı geldığinde Aksa hem 110 milyon Doları cebe atacak hem de jeneratörleri alıp götürecek. Aksa jeneratörleri zaten 8 kere amorti etti. Yani bugün konuşuluyor, jeneratör alımları icin 30-40 milyon Dolardan söz ediliyor. Senede 3 makine alabiliyoruz bu meblağ ile. Bu para halkımızın parasıdır. 110 milyon Doları bizim cebimizde tutmamız lazım. Müzakere ederken güçlü olmak lazım masada. Bu şekilde para Aksanın cebine değil halkımızın cebinde kalması lazım.
AKSA, 2013’TEKİ ÇEVRE FELAKETİYLE DE SÖZLEŞMEYİ İHLAL ETTİ”
AKSA’nın sözleşmede, çevre ile ilgili yükümlülüklere uyma maddesi de bulunduğunu belirten Hasipoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“2013 yılında bir çevre felaketi oldu Kalecik’te. Fuel oil tankeri tam pompalamaya başlarken borularda çatlak tespit etti, ikinci hatta geçti. Ama ikinci hat normal olması gereken uzunluktan kısa olduğu için pompala başlar başlamaz doğal olarak gemi yükseldi, borudaki bağlantılar koptu ve binlerce ton fuel oil bizim sahillerimizi kirletti. Bölgedeki 13 kilometre kare alandaki canlı yaşamı sona erdi. Bölgedeki balık çiftliği, oteller kapandı.Denizden 1000 ton kontamine atık toplandı. Biz burada ne yaptık? Çevre Dairesi 84,900 TL ceza kesti AKSA’ya. Burada sorumluluk bağlamında polis raporunu okudum, bilirkişi raporunu okudum, sayıştay raporunu okudum. Bu arada Sayıştay Komitemiz de devrede. Bana göre petrol devletin kirliliğinden dolayı 20 milyon Euro civarında zararı var ve devletin alacağı vardır. Günün sonunda AKSA bu söylediğim olaylardan dolayı bu sözleşmeyi açıkça ihlal etti. Mücbir sebep bize feshetme hakkı verir, hatta alacaklı durumda kalkabiliriz masadan. Raporlarda, AKSA’nın sorumlu olduğu belirtilmiştir.”