Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay,Kıbrıs Türkünün hak ettiği refah seviyesine ulaşması için bugüne kadar hiçbir çabayı esirgemedik, bundan sonra da gayretlerimizi aynı şekilde sürdüreceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde KKTC Başbakanı Faiz Sucuoğlu ve beraberindeki heyetle görüştü. Görüşmenin ardından basın toplantısı düzenleyen Oktay, bugün Türkiye ve KKTC arasındaki İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması imzaladıklarını söyledi. Anlaşma ile Türkiye ve KKTC'nin yıllardır sergilediği dayanışmayı bir kez daha perçinlediklerini, tüm dünyanın zorlu bir süreçten geçtiği bu dönemde KKTC'yi kalkınma hedeflerine bir adım daha yaklaştırdıklarını dile getiren Oktay, "Bu anlaşma ilgili kurumlarımızın da katkılarıyla uzun soluklu bir istişare süreci sonrasında şekillendirilmiştir. Önceliğimiz bir kez daha KKTC'nin ihtiyaçları doğrultusunda oluşturulmuş, katma değer üreten, iş ve aş odaklı, istihdamı, sürdürülebilir büyümeyi ve rekabetçi üretim yapısını güçlendirecek alanlara ağırlık vermek oldu. Bu kapsamda anlaşmamız; 'Kamu Yönetimi ve Kamu Maliyesi Politikaları, Ekonomi ve Finans Politikaları, Sosyal Politikalar, Savunma, Güvenlik ve Adalet' olmak üzere dört ana eksen üzerine odaklanmış politikaları içermektedir. Bu politikalar ve bileşenleri olan eylemler, KKTC kamu kurum ve kuruluşlarının kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi, bütçe açığının önemli ölçüde giderilmesi, verimlilik çerçevesinde gelir artırıcı ve gider azaltıcı önlemlerin alınması ve savunma sektörünün ihtiyaçlarının karşılanması ile sanayi ve ticaretin geliştirilmesi imzalanan mali protokolün önemli hedeflerinden bazılarıdır" dedi.
'KKTC'YE 4 MİLYAR 250 MİLYON TL KAYNAK AYIRDIK'
Sivil toplumun desteklenmesi, istihdam, sağlık, sosyal politikalar, eğitim, yükseköğretim, ulaştırma ve enerji altyapısının takviye edilmesi, tarımsal üretimin artırılması ve kırsal kalkınmanın geliştirilmesi gibi konularında anlaşmanın ön plana çıkan hususlarından olduğuna vurgu yapan Oktay, "Bu vesileyle, ağırlıkla hibe ve bir kısmı da kredi olarak KKTC'ye 2022 yılı için toplam 4 milyar 250 milyon TL kaynak ayırdık. KKTC halkına dünya standartlarında yatırım ve altyapı hizmeti sağlama vizyonumuz ve anlayışımızla; Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi Hizmet Binaları, ihale aşamasının ve yer tesliminin ardından 750 günde tamamlanmayı planladığımız Lefkoşa 500 Yataklı Devlet Hastanesi, tıbbi donanımı ve tedavi birimleriyle önde gelen sağlık merkezlerinden birisi olması için temelini attığımız 100 yataklı Girne Askeri Hastanesi, içme suyu, Güzelyurt ve Mesarya Ovaları sulamaları ve atıksu arıtma kapsamında DSİ Projeleri, Karayolları Master Plan Uygulama Projesi kapsamında çevre yolu, bölünmüş yol ve köy yolları bakım ve onarım projeleri gibi Kıbrıs Türkünün hayatına doğrudan dokunacak, birçok hizmete ulaşılmasını kolaylaştıracak çok sayıda projeyi KKTC makamları ile eşgüdüm halinde hayata geçireceğiz. Bu eşgüdüm ve uyumun artırılmasını teminen, KKTC tarafının belirlenen kalkınma hedeflerini ve projelerin ilerlemesini yavaşlatan veya engelleyen hususları hızlıca tespit ederek mevzuata uygun olacak şekilde bunları gidereceğine olan inancımız da tamdır. Türkiye olarak Kıbrıs Türkünün hak ettiği refah seviyesine ulaşması için bugüne kadar hiçbir çabayı esirgemedik, bundan sonra da gayretlerimizi aynı şekilde sürdüreceğiz. KKTC hükümetinden de beklentimiz popülist yaklaşımlardan uzak, yapısal ve sürdürülebilir politikaları hayata geçirmeleridir" diye konuştu.
'ADA'DA İKİ EŞİT HALK, İKİ EŞİT DEVLET VARDIR'
Bugünkü görüşmede ayrıca Kıbrıs meselesindeki gelişmeleri de değerlendirdiklerini kaydeden Oktay, "Türk tarafı, Kıbrıs meselesinin adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması için bugüne kadar yapıcı bir biçimde her türlü çabayı göstermiştir. Ancak bu olumlu anlayış maalesef hiçbir dönemde Kıbrıs Rum kesimi tarafından karşılık görmemiştir. Kıbrıs Türk halkının müzakere masalarında kaybedecek, ambargolar altında ziyan edilecek bir 50 yılı daha yoktur. Uluslararası toplum, hiçbir şekilde uzlaşmaya niyeti olmayan, Ada'nın ortak sahibi Kıbrıs Türkleriyle birlikte yaşamayı dahi reddeden Kıbrıs Rum tarafına verdiği koşulsuz desteği gözden geçirmeli, KKTC'nin önerisini ciddiyetle değerlendirmelidir. Ada'da bugün iki eşit halk, iki eşit devlet vardır. Bu nedenle, Cenevre'de sunulan, Ada'daki iki tarafın egemen eşitliğine ve eşit uluslararası statüsüne dayalı çözüm, sahadaki gerçekleri tam olarak yansıtan, en gerçekçi öneridir. Türkiye'nin bu öneriye desteği tamdır. Bu çözüm iradesinden geri adım atmamız söz konusu değildir. KKTC makamlarının Maraş'ta attığı adımları ve bundan sonraki planlarını da aynı anlayışla destekliyoruz. Türkiye Doğu Akdeniz'de hem kendi kıta sahanlığında kendi haklarını, hem de Kıbrıs Türklerinin meşru hak ve çıkarlarını korumaya kararlı olduğunu göstermiştir. Bu kararlılık aynı inanç ve irade ile sürdürülecektir. Sahada ve masada bu kararlılığımızı test etmeye çalışanlar, KKTC ile birlikte Türkiye'yi karşılarında bulmaya devam edeceklerini bilsinler" ifadelerini kullandı.