Girne Amerikan Üniversitesi (GAÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. B. Elçin Yoldaşcan, Özellikle Bahar Ayları ve Kışın kendisini gösteren grip (influenza) hakkında açıklamada bulundu.
Prof. Dr. Yoldaşcan açıklamasında, gripin, genellikle sonbahar sonundan ilkbahar aylarının başınakadar sık görülen bulaşıcı solunum yolu hastalığını olduğunu belirterek, hastalığın yaygınlaşmasının Ekim ve Kasım aylarında başladığını, Aralık sonu ve Ocak aylarının başlarında ise maksimum seviyeye ulaştığını ifade etti. Ocak ayı itibari ile hastalığın azalmasının beklenen bir süreç olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yoldaşcan, şuanda KKTC genelinde de benzer şekilde hastalığın artışının yerini, nispeten düşüşe bıraktığını söyledi.
Prof. Dr. Yoldaşcan açıklmasınına şu şekilde devam etti;
Prof. Dr. Yoldaşcan: “Ülkemizde görülen grip virüsü tipi genellikle influenza A(H3N2) virüsüdür”
“İnfluenza olarak adlandırılan virüs, her yıl sürekli olarak yapısını değiştirmekte ve çok fazla alt tipleri bulunmaktadır. Bu yüzden kişiler, yıllar boyu tekrar tekrar gribe yakalanmaktadırlar. Dünya nüfusunun yaklaşık %10 – %20’lik kısmının her yıl gribe yakalandığı bilinen bir gerçektir. Ülkemizde görülen grip virüsü tipi genellikle influenza A(H3N2) virüsüdür. Bununla birlikte grip benzeri hastalıklara neden olan diğer solunum yolu virüsleri de dolaşımda yüksek düzeyde yer almaktadır. Genel olarak bilindiği üzere, diğer solunum yolu virüslerinin baskınlığı, mevsimlere göre değişkenlik göstermektedir.”
Prof. Dr. Yoldaşcan: “Grip, hasta kişiden kolaylıkla bulaşabilmektedir”
“Grip, hasta kişiden kolaylıkla bulaşabilmektedir. Bulaşma direkt, damlacık ve hava yolu ile yani solunum yolu ile olduğundan, özellikle kapalı alanlarda daha yakın yaşanılan kış aylarında hastalık en yoğun dönemine ulaşmaktadır. Virus ,hasta kişiye bir metreden daha yakın olan sağlıklı kişilerin ağız, burun ve göz mukozalarına geçmesi ile bulaşmaktadır. Unutmamak gerekir ki hastaların vücut salgıları virüs içermektedir. Bulaşma biraz daha nadir olarak bu salgılarla kirlenmiş yüzeylere, araç ve gereçlere kişilerin teması ilede olmaktadır.”
Virus bulaştıktan 1-3 gün kadar sonra klinik belirtileri ortaya çıkar. Virus alındıktan sonra klinik belirtiler olmadan önce hastalığın bulaşıcılığı başlar ve 3-4 gün kadar daha devam eder. O yüzden şüpheli temaslarda çevredeki sağlam kişilerden uzak durmakta yarar vardır.
Prof. Dr. Yoldaşcan: “Gripten korunmak hastalığın tedavisinden çok daha önemlidir”
Bulgular, üşüme, titreme ve ateşle başlayıp halsizlik, kırgınlık, baş, kas, eklem ve sırt ağrıları belirtilerinin yanı sıra boğazda kuruluk, kızarıklık, ağrı ve yanma hissi ile ağırlaşır. Bir hafta gibi bir sürede iyileşme beklense de yaşlılarda, genç çocuklarda, gebelerde, kronik hastalığa sahip olanlarda, herhangi bir nedenle direnci düşük olanlarda daha ağır seyretmekte, bazen kulak ve akciğer iltihapları ile durum ağırlaşabilmektedir. Grip, hastane yatışlarına ve hatta ölümlere neden olabilen bir hastalıktır. Bu nedenle gripten korunmak hastalığın tedavisinden çok daha önemlidir.
Prof. Dr. Yoldaşcan: “Gripten korunmada en etkili yöntem aşıdır”
“Hastalıktan korunmada en etkili yöntem aşılanmaktır. Grip aşısı ile bağışıklanmanın önemi Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da her yıl vurgulanmaktadır. Hastalık oluşturan influenza virüslerinin neredeyse tamamı influenza A ve influenza B alt tiplerine aittir ve aşılar içerisinde her iki alt tipe ait alt türler yer almaktadır, her yıl aşıların içeriklerinde değişen virüs tiplerine göre değişiklik yapılmakta ve kullanıma sunulmaktadır. Özellikle aşılama; grip için risk altında olan “küçük çocuklar, 65 yaşından büyükler, şeker hastaları, astım ve kronik akciğer hastalığı bulunanlar, organ nakli yapılanlar, böbrek hastaları, bakımevi ve huzurevlerinde kalanlar, bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavi görenler ve anne adayları ve bebekleri” için önceliklidir. Grip(İnfluenza) aşısı hastalıktan ölümleri engeller.
Aşı için ideal zaman eylül ayı sonu ile ekim sonu arasıdır. Ancak aşılama grip mevsimi bitinceye kadar yapılabilir. Canlı bir aşı olmadığından, aşının ciddi yan etkisi yoktur .Aşı yapıldıktan sonra 6 ay süreyle koruma sağlar.”
Prof. Dr. Yoldaşcan: “Gripte, doktor tavsiyesi olmadan ilaç alınmamalıdır”
Hastalığın tedavisi için; Bulgular başladığında hekime başvurulmalı, önerileri doğrultusunda yatak istirahatine, bulunulan ortamın uygun ısıda olmasına ve iyi havalandırılmasına dikkat edilerek, oda havasının nemli olması sağlanmalıdır. Bol sıvı alımı yapılmalı, meyve suyu ve kafeinsiz içecekler tercih edilerek, beslenmeye dikkat edilmeli, iştahsızlık varsa enerji ihtiyacını gidermek için karbonhidrat bakımından zengin diyet uygulanmalı, doktor tavsiyesi olmadan ilaç alınmamalıdır. Grip, viral bir hastalık olduğundan antibiyotik türü ilaçlara başlanmaz. Antibiyotiklerle tedavi ancak, hastalığın zemin oluşturduğu bir bakteriyel hastalık eklendiği tanısını koyan hekim tarafından yapılır.”