Yoldaşçan ‘aslolanının insanlık ve bağlı olarak sağlıklılık’ olduğunu kaydetti.
Kendisiyle gerçekleştirilen röportajda sorulara yanıt veren Prof. Dr. Yoldaşcan şu ifadelere yer verdi;
“Bilindiği gibi, ‘Halk Sağlığı’ kavramını bilimsel bir disiplin, bir tıp dalı olarak kullanmaktayız. ‘Halkın Sağlığı’ ise, gerek bir tıp disiplini olarak; ‘Halk Sağlığı’nın, gerekse toplumun sağlığına hizmet veren öbür tüm kişi ve kurumların uğraş konusu, profesyonel sorumluluk alanıdır. Batı dillerinde rastladığımız Toplum Sağlığı, Halk Sağlığı, Kamu Sağlığı, Toplum Hekimliği vb. kavramlar tam da üst paragrafta sözünü ettiğimiz sürece denk düşmektedir. Aslolan, insanlar’ın sağlığıdır. İnsanlar topluluk olarak yaşamaktadırlar. Ülkeleri’nin toplumudurlar, politik ve hukuksal olarak ‘Halk’tırlar. Sosyolojik ve tarihsel olarak ülkelerinin ya da küresel nüfusun toplumudurlar.”
“Asıl varlık; Halk ya da Toplum”
Asıl varlığın; Halk ya da toplum olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yoldaşcan, “Elbette sağlık hizmeti gereksinimi yadsınamaz. Uygarlığın gelişerek sürmesi de, bu kollektif öznenin temel düzeyde sağlıklı olmasına bağımlıdır. Bir bilimsel disiplin olarak ‘Halk Sağlığı’, böylesi bir gereksinimden kaynaklanmıştır. Biyomedikal bilimler doğrudan olmak üzere, sosyolojiden mühendisliğe ilgili öbür tüm bilim alanları, ‘Halk Sağlığı’ disiplininin öncülük ve eş güdümünde halkın sağlığının hizmetindedirler. Toplum Hekimliği, bunların başlıcalarından bir tanesidir. Belki de görkemli ‘Halk Sağlığı’ orkestrasının şefidir. Dünya toplumlarının değişeni; Farklı düzeylerde, hastalık etkenidir ve bu durum; ırkların bu hastalık etkenine karşı, biyolojik dirençlerinin farklılığına bağlı değildir.” görüşünü paylaştı.