Doğu Akdeniz’in mavi suları ile çevrili bu cennet ada ılıman iklimi sayesinde belli bir tarih aralığı beklemeden dilediğiniz zaman tatilinizi planlayabilir(Nisan ayından itibaren deniz mevsimi açılıyor ) ve Kıbrıs’ın tarihini yakından keşfetmek için yola çıkabilirsiniz.. Üstelik Kıbrıs’ta 4 mevsim ve yılın hemen her günü eğlence hiç bitmiyor! Bir çok ünlü ismin konserlerine ev sahipliği yapan Kıbrıs’ta her gece bir başka eğlence ile dopdolu..
KIBRIS’TA GEZİLECEK YERLER;
Kıbrıs’ı gezmeye Girne’den başlayabilirsiniz. Özellikle Girne Kalesi içerisinde yeralan müze sizlere Kıbrıs hakkında bir çok detay verecektir. Müze içerisinde, St George Kilisesi, Kırnı Mezarlarının canlandırmaları, Akdeniz mezar kazıları, Venedik Kulesi, Luzinyan Kulesi, sarnıçlar, zindanlar ve Batık Gemi müzesi bulunmaktadır. Girne meydandan sahile doğru otoparkın yanından ilerlediğinizde Girne kalesine varıyorsunuz.
BELLAPAİS MANASTIRI: KIBRIS’IN BELLAPAİS KÖYÜNDE BULUNAN TARİHİ BİR MANASTIR.
MS 12. yüzyılda Roma döneminde inşa edilen temeller üzerine inşa edilmiş olup orta çağda yapılan eklentiler bütününde yapı gotik mimariye sahiptir.
Manastırın günümüze kadar ulaşmış en sağlam yapısı kilisesidir. Yapının ön yüzünde dikkatleri çeken freskler 15. yüzyılın ortalarında yapılmıştır. . Orta avlunun doğusunda yer alan ve rahiplerin kullandığı çalışma ve sohbet odaları ziyaretçilere etkili bir tarih yolculuğu sunmaktadır. Sohbet odalarının ortasında yeralan sütunun Bizans Kilise sine ait olduğu sanılmaktadır. Manastırın üst katında rahiplerin yatak odaları ve değerli eşyaların bulunduğu bir alan da yeralır.
SIRADAKİ DURAK LEFKOŞA – NİCOSİA
Lefkoşa, KKTC’nin başkenti olması ile birlikte adanın en kalabalık kenti ve en önemli kültür, sanayii ve ulaşım merkezidir. Kıbrıs’ın bütün devlet daireleri Lofkoşa’da yer almakta. Kıbrıs’a gitmeye hazırlandığınızda , çevrede daha önce gidenlere,nereleri gezmeniz gerektiğini sorduğunuzda genelde Lefkoşayı hiç saymazlar. Hep Girne adı geçer. Ama siz onlara aldanmayın. Kesinlikle Lefkoşa’ya zaman ayırın. Ayrıca Lefkoşa şehri dünyadaki tek bölünmüş başkenttir. Lefkoşa yeşil hat diye adlandırılan sınır ile ikiye bölünmüş, Kuzey kesiminde Türkler yaşarken Güney kesiminde Rumlar yaşamaktadır. Ara bölgede ise Birleşmiş Milletler barış gücü bulunmaktadır.
Lefkoşa şehri kentleşme açısından iki bölüme ayrılır, bunlar eski Lefkoşa (surların içindeki bölge) ve yeni Lefkoşa’dır (surların dışı). Eski Lefkoşa’da yollar dardır ve çıkmaz sokaklar mevcuttur. Yeni Lefkoşa’daysa, daha geniş bir alanda dikey ve yatay gelişme daha fazladır.
LEFKOŞA ŞEHRİNDE ÖZELLİKLE SELİMİYE CAMİİ, BÜYÜK HAN VE ERMENİ KİLİSESİ MUTLAKA GEZİLMESİ GEREKEN YERLER.
SELİMİYE CAMİİ
Selimiye Camii yada önceki adıyla St. Sophia Katedrali, Lüzinyanlar adaya hakim olduktan sonra Lefkoşa’nın merkezinde bir Latin katedrali inşasına gerek duymaları sonucu, Paris’teki Notre Dame Katedrali’nin bir benzerini inşaa etme kararı almalarıyla kurulmuştur. Gotik mimari anlayışına uygun inşa edilen katedral, 1326 yılında ibadete açılmıştır. Lüzinyanların baş katedrali olduğu için Lüzinyan kralları Kıbrıs kralı tacını burada giyerlerdi. Osmanlı, adayı fethiyle birlikte (1571) yapıyı camiye çevirmiştir. 1954 yılında Padişah II. Selim’in adından dolayı Selimiye Camii adını almıştır.
BÜYÜK HAN
Büyük Han Kıbrıs’ın en büyük hanlarından biri olan handır. Hanın ortyasında bir avlu, avlunun ortasında ise bir mescid ile abdest alanlar için bir çeşme mevcuttur. Birleşik Krallık hakimiyetinde ilk olarak hapishane, daha sonra ise fakirler için barınak olarak kullanılmıştır. 1990’lı yılların çoğunluğunda tamirat altında olan han, şimdilerde pek çok dükkanın ve galerinin bulunduğu bir sanat merkezi halini almıştır. Ayrıca birkaç restaurant, kahvehane ve hediyelik eşya dükkanı da mevcuttur. Büyük hanın tepesine çıktığınızda Selimiye Cami’ni de görebilirsiniz.
ERMENİ KİLİSESİ;
Ermeni Kilisesi, Notre Dame de Tyre veya Ermeni Apostolik Kilsesi, Lefkoşa’da, Ermeni Apostolik Kilisesi’ne inanların kullandığı bir kilisedir.
Şehrin kuzey kesiminde kalan kilise, Arabahmet mahallesinde, Şehit Salahi Şevket Sokağı veya eski adıyla Victoria Sokağı’nda bulunur.
13. yüzyılda inşa edilmiş olan yapı “Kutsal Bakire Meryem”e adanmıştır. Gotik tarzdaki bina, Kıbrıs’ın Osmanlılar tarafından fethinden sonra Ermeni kilisesine dönüştürülmüştür. Bunun sebebi Kıbrıs’ın fethi sırasında Osmanlılara yardımcı olan Ermenilere II. Selim’in 1571 yılında bu kilseyi hediye etmiş olmasıdır. Bu tarihten önce Benediktinlerin bir kilisesiydi. Ana binası “Lady Tyre Benedict Katedrali” olarak da bilinir ve kadınlar (rahibeler) için inşa edilen bir manastırdır.
Gazi Mağusa – Kumlara Gömülü Kent;
Bütün Avrupa’da ortaçağ mimarisinin en tipik örneklerini görebileceğiniz çok az sayıda şehirden birisidir Mağusa. Dünyada genellikle orijinal adı olan ve Yunanca’da “Kumlara Gömülü Kent” anlamına gelen “Famagusta” diye tanınır. Tabelalarda da bu şekilde görebilirsiniz.
Gazi Mağusa şehri tarih boyunca Yunanlılardan, Romalılara, Araplardan, Fransızlara, İngilizlerden Türklere kadar bir çok uygarlık için önemli bir kent olmuştur.
Doğu Akdeniz Üniversitesi , Gazi Mağusa’da yer aldığından Cafe ve Restaurantların en yoğun olduğu bölgelerden biri diyebiliriz. Ayrıca Mağusa da yine liman bulunmaktadır. Limandan içeri doğru baktığınızda St Nicholas Katedrali’ni görürsünüz.
Geziye ilk olarak şehrin adeta sembolu sayılan, St Nicholas Katedrali’nden başlamanızı tavsiye ederiz. Bu katedral eski bir katolik mabed olarak karşımıza çıkarken KKTC’nin en büyük iki camisinden birisidir.
ST.NİCHOLAS KATEDRALİ
1328’de katedral olarak açılan mabed, 1571’de bölge halkının ibadet ihtiyacını karşılamak amacıyla camii’ye çevrilmiş ve Kıbrıs Fatihi olarak anılan Lala Mustafa Paşa Camii adını almıştır.
LALA MUSTAFA PAŞA CAMİ ALTINDA ESKİ BİR CENAZE ARABASI
Surların üzerinde kısa bir gezintinin ardından bizleri “Othello Kulesi” ve “Deniz Kapısı” bekliyor. Aynı zamanda Şehrin doğu girişi olan “Canbulatpaşa Kapısı” Osmanlıların adayı elegeçirmesi sırasında bu bölgede şehit olan süvari komutanının adı ile anılmaktadır.
GAZİ MAĞUSA’DA BİR DİĞER ÖNEMLİ YAPI DA NAMIK KEMAL’İN ATILDIĞI ZİNDANDIR.
NAMIK KEMAL ZİNDANI
Mağusa’da ilgi çekecek olan bir başka bölge ise Maraş bölgesidir. 1974 Barış harekatı öncesinde Akdenizin en hareketli Turizm merkezlerinden olan bölgenin uzun sahil şeridi boyunca uzanmış bir çok hotel & casino bulunurken 1974 harekatının ardından Türklerin eline geçen bu şehir sivil yerleşime açılmadı ve şuanda terkedilmiş hayalet bir şehir görünümündedir. Bu bölgeye ziyaret askerler hariç yasaktır.
Sıradaki durak Salamis Antik Kenti..
Salamis şehri M.Ö 11. YY a kadar giden bir antik şehirdir. Efsaneye göre Antik Yunanistan’da aynı adlı bir adanın prensi tarafından Truva savaşlarından sonra bu isimle kurulumuş. Sırasıyla Helenistik, Roma ve Bizans dönemi izlerini taşıyan bu şehirde eski Hamam yapıları, sportif faaliyetlerin yapıldığı Gymnasium ve Antik Tiyatro binaları en çarpıcı mekanlardır. Erken Hristiyan tarihine meraklı misafirlerimiz için tarihte bilinen en eski kilise binalarının kalıntıları da antik kent bünyesinde yer alıyor.
BURADA SALAMİS OTELDE KALABİLİRSİNİZ . OTEL ESKİ AMA ÇOK BÜYÜK VE KIBRIS’IN EN BÜYÜK OTELLERİNDEN BİRİ.
KIBRIS’TA EĞLENCE
CASİNO
Kıbrıs’ta büyüklü küçüklü bir çok Casino bulunmaktadır. Ancak bu casinoların en büyükleri Girne’de mevcuttur.. Başlıcalarını sıralamak gerekirse,
Cratos premium Hotel&Casino
Merit Hotel & Casino
Rocks Hoyel & Casino
The Savoy Casino
Jasmin Court Hote & Casino
Acapulco Pasha Hotel & Casino
KIBRIS’TA ŞANSINIZI DENEYECEĞİNİZ TEK YER CASİNOLAR DEĞİL.
Hemen her köşe başında canlı bahisler oynayabileceğiniz BET salonları mevcut. Bu salonlarda, tazı yarışlarından at yarışlarına, basketboldan futbola, buz hokeyinden amerikan futboluna kadar farklı alanlarda bahisler yapabilirsiniz.
Kıbrıs’ta araç kiralama
Kıbrıs’ta ulaşım otobüs ve taksiler ile yapılmakta. Ercan havalimanından şehir merkezine KIBHAS ile geçebilirsiniz.(Istanbul’daki Havaş) . Onun dışında taksiyi de kullanabilirsiniz ama taksinin genel olarak Türkiye’den pahalı olduğunu hatırlatalım.
Kıbsrıs’ta araç kiralamak isterseniz trafiğin sağdan aktığını hatırlamanızda fayda var. Biz Nurel Rent a Car firmasından araç kiraladık. Bir diğer hatırlatma da genelde araçların minimum 3 gün kiralanıyor olması.
Insana duyulan güvenin göstergelerinden biri(daha önce başka yerde görmemiş olabilirsiniz) havaalanından arabayı kiralayıp gezdikten sonra teslim etmek için havaalanı otoparkına gelip arabayı bırakıyorsunuz. Kimse sizden anahtarları teslim almıyor. Arabanın anahtarını otoparktaki kutulara atıyorsunuz.
KIBRIS’A GİDERKEN UNUTMAMANIZ GEREKEN 5 BİLGİ
Trafik Kuralları : Trafik İngiltere’de olduğu gibi soldan akmakta, araçlarda direksiyon sağ tarafta bulunmaktadır.
Vize: Kıbırs’ta TC vatandaşları Nufus cüzdanları ile birlikte ülkeye giriş yapabilmektedir. Ancak en fazla 3 ay süre ile misafir olarak kalabilirsiniz.
Para Birimi: Temelde TL ile ödemelerinizi kolaylıkla yapabilirken, ülkede bir çok ülkenin para birimi kabul görmektedir.
Elektrik Prizleri: Kıbrıs tıpkı ingiltere gibi 3 girişli prizler kullanıyor. Bu yüzden yanınızda mutlaka dönüştürücüler olsun..
İçki kültürü: Kıbrıs’ta alkol ve sigara Türkiye’ye göre inanılmaz derecede ucuzdur. Dolayısı ile eğer bu ikisini kullanıyorsanız tüm ihtiyacınızı Kıbrıs’a indikten sonra karşılayabilirsiniz. Sigara ortalama %20, alkol ise ortalama %50 daha ucuzdur.
Kıbrıs içindeki tüm marketlerden tüm alkol ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz gibi yenilenen free shop’undan da alabilirsiniz. Free shop ile Kıbrıs’taki herhangi bir markette fiyat farkı maksimum 5 TL dir. Son olarak dönerken Hellim peyniri almayı unutmayın