Girne Amerikan Üniversitesi Rektörlüğü’nden yapılan açıklamaya göre GAÜ Siyasal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ulvi Keser’in kaleme aldığı Kıbrıs’a 1975 Şubat ayı sonrasında Türkiye’den yapılan göçün ekonomik, sosyal, kültürel sonuçlarıyla sosyal, kültürel ve dini entegrasyon sorunu yanında kültürel ve sosyal farklılıkları ele alan ve bunlarla ilgili çözüm yollarını ortaya koyan, söz konusu göçmenler üzerinden KKTC’de çalışma hayatı ve işgücü yaratılması bağlamında ülke ekonomisine katma değer sağlayacak tespitler ve analizler sunan “İş, Emek, Göç; Kıbrıs 1974” isimli bilimsel araştırma Türkiye’de yayımlandı. Bugüne kadar üzerinde pek durulmayan ve işlenmeyen göç olgusunun arka planını aidiyet olgusu çerçevesinde gözler önüne seren bu çalışmada özellikle Şubat 1975 sonrasında ağırlıklı olarak Türkiye’den Kıbrıs’a göç edenlerin yaşadıkları sorunlar ve önce KTFD ve ardından KKTC’de karşılaştıkları sosyal ve kültürel sıkıntılar irdelenmektedir.
Konuyla ilgili açıklama yapan GAÜ Siyasal Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ulvi Keser; “Kıbrıs adasına yönelik Türk göçleri 1571 tarihinde Osmanlı İmparatorluğu’nun adayı fethetmesiyle başlar ve ardından devam eden süreçte de Türk göçleri farklı zamanlarda ve farklı sebeplerle devam eder. 1878 adanın İngiltere’ye devri, Birinci ve İkinci Dünya Savaşı dönemi, Milli Mücadele süreci, 1955 yılından itibaren EOKA terörü ve göçler, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’nin tesis edilmesi ve son olarak 1963 yılında Rum saldırılarıyla cumhuriyetin ortadan kalkması hep göçlerle devam eden dönemlerdir. Son olarak 20 Temmuz 1974 tarihinde Türkiye’nin adaya garantör devlet olarak ve meşru hakkını kullanarak yaptığı harekâtın ardından da Türkiye’den Kıbrıs’a yönelik göç söz konusudur. Bu kapsamda 1975 yılından itibaren Türkiye’den maalesef plansız programsız başlatılan göç hareketiyle bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni oluşturan topraklara Anadolu’nun farklı noktalarından insanlar göç etmeye başlar; ancak göçmenlerin adaya gelmelerinin ardından pek çok sorun da kendisini gösterir. Uzun vadeli ve öngörülü bir strateji takip edilmediğinden Kıbrıslı Türklerle Türkiye’den gelen göçmenler arasında pek çok sorun ortaya çıkar ve bunların bir kısmı 2020 itibarıyla bile hala çözümlenebilmiş değildir. Bu bilimsel araştırma kapsamında Kıbrıslı Türklerin 1974 öncesi ve sonrası iş gücü, emek ve istihdamla çalışma hayatı yanında adaya 1975 yılından itibaren Türkiye’den göç edenlerin yaşadıkları sorunlar, karşılaştıkları güçlükler ve Kıbrıslı Türklerle aralarında oluşan ihtilaflar mercek altına alınmıştır. Kitap açısından önemli ve bizleri mutlu eden bir başka husus ise halen GAÜ “Communication and
Media Management” programında doktora programında olan bir öğrencimizle birlikte bu araştırmayı yapmış olmamızdır. Bu da bizleri ayrıca gururlandırmıştır” dedi.
Prof. Dr. Keser ayrıca özellikle aidiyet olgusunun yerleşmesi noktasında karşılaşılan ve Şubat 1975 sonrasında çok büyük çaba harcanmasına ve iyi niyet gösterilmesine rağmen Kıbrıs Türk halkının karakteristiği ve göçmenlerin bu adada karşılaşacakları demografik farklılıkların göz ardı edilmesi neticesinde yaşanılan sorunların zaman içerisinde art niyetli yaklaşımlarla aidiyet olgusunu çökertmeye çalışan, kimliksizleştirme ve kimsesizleştirme stratejisi uygulayan tipik 5. kol faaliyetleri, yurtdışı bağlantılı psikolojik algı operasyonları, dezenformasyon ve kara propaganda baskılarıyla daha da yoğunlaştığını belirterek adada mevcudiyet ve meşruiyet mücadelesi veren Kıbrıslı Türklerin sosyal ve kültürel entegrasyon bağlamında farklılıkları zenginliğe, çeşitliliğe ve güce çevirmesi gerektiğini, ülkede çok zengin bir kültürel doku bulunduğunu ve aynı saksıda yetişen gelinciklerle papatyaların, deve dikeniyle cemilelerin birlikte uyum içerisinde ve güç birliği çerçevesinde yaşaması ve çalışmasının KKTC’nin geleceği açısından kaçınılmaz bir zorunluluk olduğunu da belirtti.
Girne Amerikan Üniversitesi Rektörlüğü’nden yapılan açıklamaya göre Türkiye’de piyasaya çıkan kitap yakında KKTC’de de okuyucularla buluşacağı bildirildi.