Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, ‘Akdeniz’de Güvenlik, İstikrar ve İşbirliği Uluslararası Sempozyumu’nun açılışına canlı bağlantı ile katılarak, sempozyumun bölgede barış ve istikrara katkı sağlaması temennisinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Doğu Akdeniz’de Türkiye Cumhuriyeti’nin kilit aktör olduğuna işaret ederek, bölgedeki enerji kaynakları ile ilgili diplomasi, eşgüdüm ve adaletli paylaşımın önemine dikkat çekti.
ABD ve diğer ülkelere Rum-Yunan ikilisinin oyuncağı olmamaları konusunda uyarı yapan Oktay, “Silahlandırılmaya masada da sahada da sessiz kalmayacağız” dedi.
Oktay, KKTC’nin ve Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de dışarıda bırakılamayacağına vurgu yaparak, Kıbrıs Türk halkının hak ve çıkarlarının korunması, silahlandırmaya son verilmesi, Libya anlaşmasının tanınmasının bölgedeki güvenlik ve istikrar için önemli olduğuna dikkat çekti.
Oktay, "Doğu Akdeniz'de barış ve istikrarın hâkim olmasını, bölgedeki deniz yetki alanlarının uluslararası hukuka ve hakkaniyet ilkesine göre sınırlandırılmasını, bölgedeki kaynakların ise adilce paylaşılmasını savunmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’Yİ VE KKTC’Yİ DOĞU AKDENİZ'DE DIŞLAMAYA ÇALIŞAN GİRİŞİMLER BAŞARISIZ OLMAYA MAHKUMDUR”
“KKTC'nin Kıbrıs adasının çevresindeki hidrokarbon kaynaklarının adil paylaşımına dönük önerilerini kuvvetle destekliyoruz” diyen Oktay, şöyle devam etti:
“Rum kesiminin sondaj faaliyetleri, Kıbrıs Türklerinin Ada'nın çevresindeki kaynaklar üzerindeki eşit haklarını göz göre göre ihlal ediyor. Bu mesele çözümlenmeden Doğu Akdeniz'de güvenliği, istikrarı, iş birliğini konuşamayız. Akdeniz'de çözümsüzlüğe katkı sunanlara bir kez de buradan sesleniyorum; Türkiye’yi ve KKTC’yi Doğu Akdeniz'de dışlamaya çalışan girişimler başarısız olmaya mahkumdur. Bunu en son Eastmed Boru Hattı projesinde gördük.”
“HEM ÜLKEMİZİN HEM DE DOSTLARIMIZIN MEŞRU HAKLARINI SONUNA KADAR KORUYACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Bölgemizin Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Avrupa'nın güvenliği Akdeniz'de istikrarla mümkündür özellikle Doğu Akdeniz'de barış ve istikrar ise Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin hak ve çıkarlarının gözetilmesiyle: adaların gayri askeri statüsünün korunması ve Türkiye-Libya iş birliğine tarafsız yaklaşımla hayata geçecektir. Bu bölgede sondaj adı altında yürütülen gasp ve sabotaj girişimlerine kayıtsız kalamayız. Hem ülkemizin hem de dostlarımızın meşru haklarını sonuna kadar koruyacağız” diye konuştu.