Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı , kabine değişimine ilişkin devam eden tartışmalara yönelik yazılı bir açıklamada bulundu.
Başbakan Ersin Tatar'ın , kabine değişimi konusunda son iki gündür yanıltıcı açıklamalar yaptığını söyleyen Cumhurbaşkanı Musatafa Akıncı kabine değişim sürecinde yaşananları şöyle anlattı:
“Sayın Başbakan, 19 Haziran 2020 Cuma günü, Turizm ve Çevre Bakanı ile Sosyal Güvenlik ve Çalışma Bakanı’nın yerine yeni atamalar öngören yazılı bir teklifi onayıma sundu. Bu görüşmede Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Gürdal Hüdaoğlu ile Başbakanlık Müsteşarı Ömer Köseoğlu da hazır bulundu.
Kendisine Turizm ve Çevre Bakanlığı’ndaki değişikliği onaylayacağımı ifade ettim. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na atamayı teklif ettiği Sayın Aytaç Çaluda’nın aynı Bakanlıkta müdür olarak görev yaptığı döneme ilişkin işlemleri nedeniyle, Meclis’te dokunulmazlığının kaldırıldığını anımsatarak, hakkındaki hukuki durumu öğrenmek üzere Başsavcı ile görüşme yapacağımı ilettim.
Sayın Başsavcı’yı hemen makamıma davet ederek, davalar ve hukuki süreçle ilgili bilgi aldım. Başsavcı’dan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na teklif edilen Milletvekilinin hakkında hazırlanmış olan dosyada 37 davanın olduğu ve davalar için de 15 Eylül tarihinin saptanmış olduğunu öğrendim. Bu bilgi ışığında, teklif edilen milletvekilinin bakanlığını onaylamamın mümkün olmadığını Sayın Başbakan’a bildirdim.”
“MEDYADA ÇEŞİTLİ HABERLER YAYINLANMIŞ, HATTA ÇALUDA TV’DE VETO EDİLDİĞİNİ AÇIKLAMIŞTI”
Söz konusu gelişmelerin yaşandığı sırada, medyada konuyla ilgili çeşitli haberlerin yayınlandığını ifade eden Akıncı, “hatta atamasını onaylamadığım Sayın Aytaç Çaluda, bir televizyon kanalına telefonla bağlanarak veto edildiğini bizzat açıklamış durumdaydı” ifadelerini kullandı.
“BAŞBAKAN, GERÇEKLERİ SAKLAMA YÖNÜNE GİTTİ”
Basın toplantısında, gazetecilerin sorusu üzerine gerçek durumu kamuoyu ile paylaştığını söyleyen Akıncı, “Sayın Başbakan, Pazar sabahı yaptığı yazılı suçlamanın ardından, bugün de bu yaşananlarla ilgili eksik bilgi vermenin yanı sıra, gerçeklerin kamuoyuna yansımış olmasından şahsımı sorumlu tutarak bunun etik bir davranış olmadığını ileri sürmüştür” dedi.
Başbakan Ersin Tatar’ın kendisine yazılı teklif getirdiği gerçeğini saklama yönüne gittiğini ve yaşananları sadece “istişare” olarak nitelendirdiğini belirten Akıncı, şöyle devam etti:
Keşke Sayın Başbakan böylesi bir kararını yazılı bir teklif haline dönüştürmeden benimle gerçekten istişare etseydi. O zaman konu yazılı bir teklif haline dönüşmeden çözümlenmiş olabilirdi. Ancak Sayın Başbakan, Cumhurbaşkanlığına ilk gelişinde Sayın Çaluda’nın atanmasında herhangi bir sakınca görmeyerek yazılı teklifinde ısrarcı olmuş, bu atamayı onaylamamamı kendisine yönelik bir haksızlık olarak nitelendireceğini söylemiştir.”
“PARTİLERİN İÇ İŞLEYİŞLERİYLE İLGİLİ HERHANGİ BİR MÜDAHALEM SÖZ KONUSU OLAMAZ”
Kendisinin Başsavcılık’tan aldığı görüş sonrasında, söz konusu onaylamayı reddettiğini söyleyen Akıncı, Tatar’ın, değişikliği tek bakanla sınırlı tutan yeni bir yazılı teklifle ikinci kez Cumhurbaşkanlığına gittiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı olarak partilerin iç işleyişleriyle ilgili herhangi bir müdahalesinin söz konusu olamayacağını söyleyen Akıncı, “Hiçbir zaman bu konuda herhangi bir niyetim de, eylemim de söz konusu olmamıştır” diyerek, şöyle devam etti:
“Ancak parti içi hassasiyetler oluşması nedeniyle gerçeklerin çarpıtılarak Cumhurbaşkanının yalancı ve etik dışı davranan bir makam haline düşürülmeye çalışılmasına da göz yummamız asla mümkün değildir.”
“BAŞBAKAN UMARIM BU YAŞANANLARDAN DERS ÇIKARIR”
Akıncı, “Sayın Başbakan umarım bu yaşananlardan ders çıkararak, bundan böyle alacağı kararlarda konunun her yönünü önceden düşünerek değerlendirmelerde bulunur” diyerek, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Bana göre asıl etik dışı davranış, gerçeklerin kamuoyu ile paylaşılması değil, bir bakanın haberi bile olmadan görevden alınmak istenmesi ve yerine, hakkında 37 dava dosyalanan bir kişinin dava konusu işlemlerin yapıldığı aynı bakanlığa bakan olarak atanmak istenmesidir."