Akpınar: " Öğrenci Dostu Ada Projesi İçin Devletimize ve Halkımıza Çok Ciddi Görevler Düşüyor" 

Mevcut öğretimin adada korunması öncelikli olmak kaydı ile Covid-19 sonrası açılımlar aşamasında ilk yaz döneminde derslerin online, ikinci yaz döneminde ise kısmi online kısmi örgün olarak devam edecek bir dönem başlattıklarını belirten Akpınar; 2020-2021 akademik yılında üniversiteler olarak pandemi sürecinin düzelmesi halinde tamamen örgün eğitime dönmeyi planladıklarını belirtti.

Akpınar açıklamalarının devamında; “YÖK ile alınmış kararlar doğrultusunda, yeni akademik yılda her ihtimale karşı üniversiteler müfredatlarını %40 online verebilecek şekilde düzenlemeye başladı.Üniversiteler olarak hazır olsak bile pilotaj, diş hekimliği, tıp gibi uygulama derslerinin ağırlıklı olduğu bölümlerde derslerin online olarak verilmesi mümkün olmayan bir durumdu. YÖK'ün süratli ve geniş kapsamlı çalışmasıyla, öğrencilerimizin bu süreci en az zararla atlattığını düşünüyorum” dedi.

Üniversitelerin, KKTC'nin uluslararası kabulünde, tanınmasında, saygınlığında, bilimsel her türlü varlık sürecinde, toplumsal ve ekonomik olarak gelişmesine imkan sağlayan kurumlar olduğunu ifade eden Akpınar açıklamalarına şu şekilde devam etti; “Adamızda şuan %85 öğrencinin anavatan Türkiye ve 3.Dünya ülkelerinden geldiğini dikkate alırsak, pandemide ikinci dalga dediğimiz süreç yaşanırsa ve online eğitime devam edilmesi zorunluluğu yaşanır ise ülkenin ekonomik gücü olan yükseköğretim alanında sıkıntılı bir süreç yaşanması kaçınılmazdır” dedi.
Akpınar: "Devletimize ve Halkımıza Çok Ciddi Görevler Düşüyor"

Milli Eğitim Bakanlığımızla birlikte yürüttüğümüz “Öğrenci Dostu Ada” Projemiz Haziran ayında ön plana çıkacak. Öğrencilerin adamıza gelebilmesi, KKTC'nin yükseköğretimde bir çekim merkezi olabilmesi için sadece üniversitelerimize değil, devletimize ve halkımıza da çok ciddi görevler düşüyor. Bunu ortak bir anlayış ile süreci hep beraber doğru bir şekilde planlarsak, KKTC yükseköğretim alanında kendini her daim koruyabilecektir.
Akpınar: "Pandemi Sürecinin, Adada ki Öğrenci Hareketine Ciddi Etkisi Olacak"
Pandemi sürecinden sonra yeni eğitim yılında yaşanabilecek sıkıntılar hakkında açıklamalarda bulunan Akpınar; “KÜB'ün görüşlerine göre, önümüzde ki akademik yılda %40 oranında öğrenci azalması yaşayacağımızı tahmin ediyoruz. Bunun önüne geçebilmek için hükümetimizle; gerek YÖDAK, gerekse YÖK ile birtakım süreçleri doğru ele almak suretiyle KKTC kontenjanlarının düzenlenmesi, belirli baraj puanlarının düşürülmesi gibi öğrenci sayısını arttırabilecek yöntemlerin ele alınması durumunda görüşlerimizi gerekli yerlerle paylaşıyoruz. Sadece Türkiye değil 3.Dünya ülkelerinde de yaşanan pandemi sürecine baktığımız zaman ulaşım kısıtlamasına göre adada ki öğrenci hareketine ciddi etkisi olacaktır”

Pandemi dolayısıyla gerçekleştirilemeyen üniversite tanıtım fuarları hakkında açıklamalarda bulunan Akpınar; “Bu yıl dışarıda ki tanıtımlara gidemedik. Bir takım fuarlar bu süreçte ne kadar sanal yapılıyor olsada onların sonuçlarını doğru bir şekilde alsakta, ülke sınırlarının açılıp açılmaması ve alınan karantina kararları gibi koşulların ne olacağını bilmek şuan kolay değil”


Akpınar: "Yeni Bölüm Açma Noktasında, Engelleyici ve Kısıtlayıcı Bir Sistemimiz Var"
KKTC üniversitelerinin yeni bölümler açma sıkıntıları hakkında açıklama yapan Akpınar; “YÖDAK'ın açmamız için izin vereceği bölümlere YÖK'ten kontenjan izni verilmeyecekse 3.Dünya ülkelerinden öğrenci alabilmemiz için YÖK üniversitelerin önünü açmaya hazırlanıyor. YÖK, ÖSYM kitapçığına bizi alma desteğini görmemize rağmen kendi içimizde yeni bölüm açmada sıkıntılar yaşıyoruz. Yeni bölüm açma koşullarını yerine getirmişsek, bu izinlerin verilmesi ve bizim 3.Dünya ülkelerinden öğrenci alabiliyor duruma geçmemiz lazım.YÖDAK'ın bu süreçleri daha zor halde getirmemesi ve bize kucak açması gerekmekte. Bugün Avrupa ve Amerika'ya bakacak olursak her üniversite istediği bölümü üniversite senato kararı ile açabiliyor.  Engelleyici, kısıtlayıcı bir sistemimiz var kendi içimizde, bunu aşmamız gerekli” dedi.